Kış mevsimi her yıl olduğu gibi bu yıl da beraberinde grip hastalığını getirdi. Bazı illerde salgın durumu ilan edildi, okullar tatil edildi. Önümüzdeki iki hafta içinde salgının en büyük yaygınlık derecesine ulaşması bekleniyor.

Bu yıl etkili olan virüsün "domuz gribi" olarak bilinen, diğer adı "California" olan virüse epey yakın olduğu bildirildi.

Hal böyle olunca en ufak bir rahatsızlık görüldüğünde insanlar "acaba grip mi oluyorum" diye endişeye kapılır. Devlet Sağlık Baş Müfettişi dr. Angel Kunçev, bTV televizyon kanalına konuşurken bu konuda bilinmesi gerekenleri şöyle aktardı:

Diğer solunum enfeksiyonlarında rahatsızlık burun tıkanıklığı, hapşırma ve öksürme olmak üzere daha çok nezle olarak başlarken grip hastalığında baş ağrısı, ateş ve halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi genel rahatsızlık ağır basıyor.

Rahatsızlanmaya başlayan insanların en sık yaptıkları hatalar hangileridir sorusu üzerine Angel Kunçev şunları belirtti:

Hastalığı önemsememek yapılabilecek en büyük hatadır. Bunu her yıl tekrar etsek de bazı insanlar, grip belirtileri açıkça ortada olmasına rağmen 1-2 gün daga işe gidebilecekleri düşüncesi ile hareket eden insanlar var. Bu şekilde onlar iş arkadaşlarına da grip virüsünü bulaştırmış oluyorlar. Dahası da - çocuk kuruluşlarında gripli çocukların olmaması için gayret gösteriyoruz, ama sık sık öğretmenler, çocuğunu kreş, anaokul veya okulda bırakmak konusunda ısrar eden ebeveynlerle tartışmak zorunda kalıyorlar. Çocuğu baktıracak kimsesi olmayan ailelerin durumu ne kadar zor olsa da o kuruluşta bulunan onlarca, yüzlerce çocuğun sağlığı, şüphesiz daha önemli. Çözüm bulmak zorunda kalan ebeveynler,kreşe, anaokuluna gripli çocuğun bırakılmasının kesinlikle çözüm olmadığını bilmeleri gerekiyor. Çünkü bu durumda sonraki 24 saat içinde diğer çocuklarda da grip belirtilerinin görüleceği kesindir.

Grip salgını olan illerde okullar tatil edildi ise de okullu çocuklar sinema, spor salonu, kafe gibi yerlerde bir araya gelmeye devam ederse, gribin yayılmasını durdurmak zor olur. Bu konuda Angel Kunçev şunları belirtiyor: grip salgının önlemek aslında pek mümkün değil. Dolayısıyla okulların tatil edilmesi yüzde yüzde etkili bir önlem değilse de yine virüsün yaygınlık derecesi azaltılacak ve daha az çocuk gribe yakalanacak, ki asıl amaç da budur. Tabii yaşı daha büyük olan öğrencilerin bir araya gelmesini engellemek zor, fakat daha küçük yaşta olanlarda bu önlemin etkisi gözle görülüyor.

Uzmanlar, gribin bakteri değil, virüs kaynaklı bir hastalık olduğu için doğrudan antibiyotik alımına başlamanın bir anlamı olmadığına özellikle dikkat çekiyorlar. Kunçev şunlara dikkat çekiyor:

Şimdiki durumda olduğu gibi virüslü enfeksiyon söz konusu olduğunda antibiyotik kullanımının hiç bir anlamı yok. Tek sonucu antibitotiklere karşı dayanıklı bakterilerin çoğalması olur, ki bu halkın sağlığı açısından ciddi riskler oluşturuyor.

Virüs kaynaklı enfeksiyona bakteriel enfeksiyonun da eklenmesi mümkün, ateş durumu uzun süre devam ederse, öksürük da derin ve nemli olursa, bunların hepsi bakteriel enfeksiyon belirtileridir, ancak buna dair değerlendirmeyi ancak ve ancak doktor yapabilir.

Rahatsızlık belirtilerinin görülmesi üzerine hemen doktora başvurmak gerekir mi sorusu üzerine Angel Kunçev şunları belirtti:

Salgın olduğunda herkesin doktora gitmesi gerektiği veya giderse muayene olabileceğini düşünmek yanlış olur. Şu anda onlarca bin hasta insanlar var. Hepsi aile doktorlarına akın ederse upuzun kuyruklardan başka bir faydası olmaz. Yaşlı insanlar, kronik rahatsızlıkları bulunan hastaların durumu daha riskli. Şikayetler bir türlü azalmıyorsa da doktora gitmek gerekir mutlaka. Sağlıklı, genç bir organizma, grip hastalığını 4-5 gün veya 1 hafta içinde yener. Hastalık belirtilerinin azaldığını, ateşin düştüğünü, halsizliğin yavaş yavaş olsa da geçmesini görmek önemlidir. Bu belirtiler 3-54 günden uzun sürerse, mutlaka doktora başvurmak lazım. Aksi halde pnömoni ve ağır otit gibi komplikasyonlar görülebilir.