Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Hazreti Muhammed ve örnekliği

Photo: arşiv

Yüce Allah, insanoğlunu belirli bir amaçla yaratmış ve yeryüzünde yaşamasını takdir etmiştir. İnsanın dünya ve ahiret mutluluğunu elde etme yolunda aklının pek çok hususta yol gösterici olacağı bildirilmiş, fakat Allah Teâlâ herşeyin akılla kavranamayacağını veya aklın bazı durumlarda yan çizeceğini bildiği için farklı zaman ve zeminlerde insanlığın yolunu aydınlatmak, hakikati ortaya çıkarmak için peygamberler göndermiştir. Peygamberler, Allah’tan aldıkları vahyi/mesajı insanlara iletmekle kalmayıp hayatlarını da o doğrultuda biçimlendirmişler, aldıkları emir ve yasakları bilfiil tatbik etmişlerdir.


Allah Teâlâ, Peygamberler zincirinin son halkası İki Cihan Serveri Muhammed Mustafa’yı (s.a.s.) de bütün insanları kıyamete kadar tenzîr etmek/uyarmak ve tebşîr etmek/müjdelemek, doğru yolu göstermek ve ahlâkî güzellikler sistemine son noktayı koymak için son peygamber olarak göndermiştir. Onun son peygamber olması hasebiyle, insanlara iletilecek bütün mesajlar iletilmiştir. Hem din, hem nübüvvet/peygamberlik silsilesi, hem de ahlâk sistemi Onunla tamamlanmıştır.

Hazreti Muhammed (s.a.s.) son peygamberdir. Son peygamber olmasıyla da birtakım üstün özelliklere sahiptir. Misal olarak şunları verebiliriz:

- O, bütün insanlığa hitap etmiştir.

- O, kıyamete kadar yürürlülükte kalacak olan Allah’ın tek razı olduğu din İslâm’ı tebliğ ederek tamamlamıştır.

- Ondan sonra başka peygamber gelmeyeceği için kıyamete kadar insanlığın biricik örneği/modeli Odur. Diğer din, öğreti ve peygamberler Ona uydukları sürece uyulmaya, takip edilmeye lâyıktırlar.

- O, ahlâkî değerler sistemini kemale erdirmiştir.

Bunlar gibi daha pek çok üstün özelliğe sahip olan Peygamber Efendimiz, Allah tarafından terbiye edilmiş olup Kur’ân hükümlerinin canlı uygulayıcısıdır. Bir hadis-i şerifte de buyurdukları gibi, “Beni Rabb’im terbiye etti, terbiyemi de ne güzel etti.”, Peygamber Efendimizin büyüyüp gelişmesi ve yetişmesi Allah Teâlâ’nın taht-ı nezâretinde olmuş, Yüce Allah, Onu insanlığa kıyamete kadar örnek olabilecek bir şekilde, yani en güzel şekilde terbiye etmiştir. Bundan sonra da Onun “yüce ahlâk üzerinde” olduğunu bildirmiş ve “Muhakkak ki, Rasûlüllah’ta, sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlara ve Allah’ı çok zikredenlere mükemmel bir örnek vardır.”, buyurarak Peygamber Efendimizi kıyamete dek numûne-i imtisal olarak önümüze koymuştur.

Peygamber Efendimiz filozoflardan, ahlâkçılardan ve bilginlerden farklı olarak sadece davet ederek, sözle söyleyerek kalmamış; her söylediğini, insanlardan istediğini, hatta daha da fazlasını hayatında tatbik ederek insanlar için gerçek ve gerçekçi bir örnek/model olmuştur. Tabir caizse, o, asırları ve nesilleri ardından sürükleyen canlı Kur’ân olmuştur.

Başkalarından farklı olarak Peygamber Efendimiz sadece bir veya birkaç yönüyle örnek teşkil etmemektedir; o, her yönüyle mükemmel bir örnektir – normal bir vatandaş olarak, yönetici olarak, komutan olarak, muallim ve talebe olarak, arkadaş ve dost olarak, baba ve koca olarak..



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgaristan’ın NATO’ya üye oluşunun 20. yılı

Bulgaristan’ın NATO’ya kabul edilmesi üzerinden 20 yıl geçti. NATO’ya katılma kararınının bir kez daha alınması gerekirse bugün itibari ile ülke vatandaşlarının yüzde 56’sı İttifak üyeliğine “evet”, yüzde 28’i ise “hayır” oyu kullanacak. Buna dair..

Eklenme 29.03.2024 04:30
Rahip Aleksandır Çıkırık

Rahip Aleksandır Çıkırık’ın Edirne’deki çalışmaları meyvelerini veriyor

Balkan harbinin (1912-1913) patlak vermesinden önce, dönemin Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Trakya bölgesinde 410.724'lük bir Bulgar nüfusu vardı. Edirne Kalesi'nin 26 Mart 1913'te ele geçirilmesiyle Bulgar nüfusun yaşadığı..

Eklenme 28.03.2024 06:10

Ülkemizde 26 Mart Trakya Günü olarak kutlanıyor

26 Mart günü, 2006 yılında ülkemizin resmi takvime Trakya Günü olarak girmiştir. Bu tarihte, 1913 yılında Bulgar ordusu o zamanlar "fethedilemez" olarak kabul edilen Edirne kalesini fethetti. Bu mağlubiyetin ardından Osmanlı İmparatorluğu,..

Eklenme 26.03.2024 15:10