Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Dünya Çevre Gününde biyoçeşitlilin önemi vurgulandı

Photo: Pixabay

İnsanoğlu faaliyetinin sonucu olarak okyanus yüzölçümünün üçte ikisi ve karanın dörtte üçü önemli değişikliklere maruz kalmıştır. 2010 -2015 yılları döneminde  32 milyon hektarlık orman arazileri ortadan kaybolmuştur. Gelecek 10 yıl çerçevesinde bilinen her dört türden biri gezegenimizden silinebilir. Bilim işçileri, doğa dengesini bozmakla insanoğlunun hayvanlardan insanlara virüs yayılmasına mükemmel şartlar oluşturduğu görüşünde birleşiyorlar. Araştırmalara göre insanlarda baş gösteren tüm bulaşıcı hastalıkların yüzde yaklaşık 75’inin zoonotik kökeni var.  Biyoçeşitliliğin kaybı sonucu yayılmaya başlayan Covid-19 salgını bunun bir kanıtıdır.  Bir ekosistem türleri bakımından ne kadar daha zenginse, tür çeşitliliğinin oluşturduğu  doğal bariyerden ötürü patogenler bu sistemin içinde bir o kadar zor yayılır. Bu bağlamda biyoçeşitlilik şimdiki Dünya Çevre Günü’nün temel konusudur. Amaç, insanlığın hızlanan tür kaybı ve doğanın yokedilmesine karşı aktif önlemler almasıdır.  ‘Biyoçeşitlilik’ Vakfı’nda ‘Doğanın Korunması’ndan sorumlu uzman Spas Uzunov: ‘Kalan Avrupa ülkelerine kıyasla Bulgaristan’daki görüntü iyimserlik yaratıyor diyor ve şöyle devam ediyor: 

"Bulgaristan, canlı türleri, yaşam alanı ve ekosistem çeşitliliği bakımından Avrupa’da ilk beş sıradan birinde yer alıyor. Son on yılda Bulgaristan’daki yoğun iktisadi yaşam, bu doğal zenginliği korumak üzere nasıl politikalar uyguladığımız, ne gibi etkilerde bulunduğumuz sorusunu ortaya atıyor. Çünkü sayısı azalan türlere, yokedilen yaşam alanlarına rastlıyoruz. Canlıların yaşam ortamının tahrip edilmesi ise dünya genelindeki biyoçeşitliliğin azalmasında görülen en önemli etkendir.  Onarılamayacak bu doğal kaynak alanlarında oteller inşa ederken turist azalımı yaşıyoruz."

Korunmuş tabiatından dolayı komşu ülkeleri yeğleyen Bulgar turist sayısında görülen azalma çok önemlidir. Ahtopol’un bozulan dünleri,korumaya alınan  ‘Alepu Bataklığı’ yakınındaki skandal inşaat, Varna’daki su boru hatları, İrakli’nin korumaya alınmış bölgesindeki inşaat çalışmaları hoşnutsuzluk dalgalarına yolaçıyor.  Natura 2000 Avrupa Ağı’na dahil edilen bölgelerin yönetimini belirleyen  Biyolojik Çeşitlilik Yasası’na hazırlanan değişiklikler de memnuniyetsizlik yarattı. Bilimsel çevrelerle birçok doğacı ve çevreci örgütü bu değişiklikleri özel çıkarları savunan bir ‘lobicilik’ olarak nitelediler.

Spas Uzunov devamla şöyle diyor: "Biyoçeşitliliğin yönetiminde  yerli ve ülke genelindeki iş dünyasına mutlak yetkiler tanınıyor. Yeni değişikliklerle koruma altındaki tür ve canlı yaşam alanlarının muhafaza edilmesine yönelik  önlemleri belirleyen organlardan bilimsel örgütlerin çıkartılması öngörülüyor. Öte yandan Çevre Bakanına tam yetki veriliyor. Karadeniz bölgesinde ve diğer bazı yerlerde bunun sonuçlarını görüyoruz."


İntansif tarım sonucu arıların yığınsal biçimde ölmesi de endişe verici bir başka olaydır.

Spas Uzunov bu konuda şöyle konuştu: "Bu, bu canlı türlerinin sayısı ve biyoçeşitliliğinde görülen feci bir düşüştür. Tabii ki,tarımda kullanılan pestisit ve suni gübreler buna yol açan sebeplerden biridir ama başkaları da var.  Canlı yaşam alanlarının yokedilmesi, iklim değişiklikleri ve GMO da arıların yokolmasına sebep oluyor. Bütün bu etkenler tozlaşma yapan arı sayısının görülmedik biçimde azalmasına yol açıyor. Ekosistemler ve  uygarlık olarak biz de bunlar olmadan yaşamımızı sürdüremeyiz.


Buna rağmen, doğacı ve çevreci örgütleri çevrenin korunmasına yönelik başarılı projeler hayata uyguluyorlar. Bunların ikisi bu yıl  Avrupa Komisyonu tarafından düzenlenen ‘Natura 2000’ ödülleri yarışmasının finaline ulaştı. Bunlar, ‘Natura 2000’e alınan 145 koruma bölgesinde eski ormanların korunması inisiyatifi ve Tuna düzlüğünde  WWF bölgesinin yeniden devreye girmesi projesidir. ‘

Fotoğraflar: Pixabay, Facebook /Spas Uzunov

Çeviri: Neli Dimitrova​




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Ahmet Bala ve Arnavutluk’taki Bulgar topluluğunun yurtseverlik faaliyetleri

Kuzeyden, Gora ve Golo Brdo'nun dağlık bölgelerinden yola çıkıp Arnavutluk'un en güneydoğu noktası olan Vrabnik'e vardğınızda Bulgarca konuşan insanları duyacaksınız. Ne yazık ki bazı yerlerdeki okul ve öğretmen eksikliği nedeniyle insanlar Bulgarca..

Eklenme 12.03.2024 13:25

Tsarev Brod – uluslararsası bir köyün sıradışı hikayesi

Tsarev Brod, uzun zamandan beri uluslararası bir köy olarak bilinmektedir. Köy sakinleri ise Tatarlar, Almanlar, Türkler, Banat Bulgarları, Rus Beyaz Muhafızlar, Arnavutlar ve Çekler’in torunu olmaktan gurur duyuyorlar. Şumen’e bağlı Tsarev Brod’da..

Eklenme 12.03.2024 13:00
Patriot füze savunma sistemi

Litvanyalı milletvekili: Avrupa Komisyonu'nun savunma sanayi programı şaka gibi görünüyor

Avrupa Komisyonu geçen hafta, 2025-2027 dönemi için AB bütçesinden 1,5 milyar avroyu harekete geçirmek üzere bir Avrupa Savunma Sanayii Programı oluşturulmasını teklif etti. Avrupa Komisyonu, bunun, 2025'te sona erecek kısa vadeli acil durum..

Eklenme 12.03.2024 08:26