Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Tarih öncesi Deinotherium dev memeli iskeleti Sofya Üniversitesi Jeoloji ve Paleontoloji Müzesi’nde sergileniyor

Photo: gpff.gea.uni-sofia.bg

1965 yılında Asenovgrad şehrinden biyoloji öğretmeni Dimitar Kovaçev, Ezerovo köyü yakınlarında dev bir iskelete rastlıyor. Yaz aylarında yapılan kazılar sırasında Dimitar Kovaçev ve öğrencileri, dünyanın en iyi korunmuş Deinotherium iskeletini buluyor, ki bugün bu dev iskelet Sofya “Sveti Kliment Ohridski” Üniversitesi Jeoloji ve Paleontoloji Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor.

“Jeoloji ve Paleontoloji Müzesi, ilk Bulgar jeoloji profesörü Georgi Zlatarski’nin küçük bir koleksiyonuyla hizmete açılıyor diyor paleontoloji bilim adamı ve müze kuratörü Dr. Svetlozar Seferinov ve devam ediyor. İlk başta üniversite öğrencilerinin ana hayvan gruplarını inceleyebilmesi amacıyla koleksiyonlar yurtdışından satın alındı.

Daha sonra Sofya Üniversitesi’ndeki “Jeoloji” Bölümü’nde farklı fosiller toplanmaya başlandı. Müzede korunan hemen hemen tüm eserler, Bulgaristan topraklarında keşfedildi, hatta burada ilk defa gün yüzüne çıkarılanların bazılarına Bulgar isimleri verildi. Dev memeli Deinotherium iskeleti, 4 metre boyunda, dev dişlere ve kuş ayağını andıran ayaklara sahip.

Yerli paleontoloji uzmanlarının gururu Deinotherium, yaklaşık 45 yaşlarında ve Hortumlular grubuna ait olurken 10 milyon yıl öncesi son buz devri döneminde yaşamış bir türdür.

“Yüzde 90 oranında korunmuş Deinotherium iskeleti, dünyadaki birkaç eserden biridir –diyor Dr. Svetlozar Seferinov ve şöyle devam ediyor. Deinotherium, otçul bir hayvandır ve bazı özellikleriyle günümüz fiillere çok benziyor.

Bilim insanları, tarih öncesi türlerin topraklarımızda yaşadıkları dönemlerde buradaki iklimin Afrika savana iklime benzidiğini söylüyor.

Sofya Üniversitesi Jeoloji ve Paleontoloji Müzesi’nin “Memeliler” bölümünde antik at Hipparion, mamut fosilleri, mammut, anancus türlerinin yanısıra antik gergedanlar, zürafalar, yaban domuzu, sırtlanlar, yarasalar iskelet parçaları sergileniyor.


En ilginç eserlerden bir tanesi Karadeniz şehri Balçik yakınlarında bulunan bir yunusun neredeyse tamamen korunmuş iskeleti.

Müze salonlarında 200 binden fazla eser korunmakta ve paleontologlar sayesinde koleksiyonlar zenginleşmeye devam ediyor.

Fosiller, ulusal öneme sahip örneklerdir, çünkü milyonlarca yıl öncesi topraklarımızın fauna ve florasına ışık tutuyor diye belirten Dr. Seferinov, herkesi Sofya Üniversitesi Jeoloji ve Paleontoloji Müzesi’ne davet ediyor.


Fotoğraflar: gpff.gea.uni-sofia.bg / Jeoloji ve Paleontoloji Müzesi

Çeviri: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgaristan’ın NATO’ya üye oluşunun 20. yılı

Bulgaristan’ın NATO’ya kabul edilmesi üzerinden 20 yıl geçti. NATO’ya katılma kararınının bir kez daha alınması gerekirse bugün itibari ile ülke vatandaşlarının yüzde 56’sı İttifak üyeliğine “evet”, yüzde 28’i ise “hayır” oyu kullanacak. Buna dair..

Eklenme 29.03.2024 04:30
Rahip Aleksandır Çıkırık

Rahip Aleksandır Çıkırık’ın Edirne’deki çalışmaları meyvelerini veriyor

Balkan harbinin (1912-1913) patlak vermesinden önce, dönemin Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Trakya bölgesinde 410.724'lük bir Bulgar nüfusu vardı. Edirne Kalesi'nin 26 Mart 1913'te ele geçirilmesiyle Bulgar nüfusun yaşadığı..

Eklenme 28.03.2024 06:10

Ülkemizde 26 Mart Trakya Günü olarak kutlanıyor

26 Mart günü, 2006 yılında ülkemizin resmi takvime Trakya Günü olarak girmiştir. Bu tarihte, 1913 yılında Bulgar ordusu o zamanlar "fethedilemez" olarak kabul edilen Edirne kalesini fethetti. Bu mağlubiyetin ardından Osmanlı İmparatorluğu,..

Eklenme 26.03.2024 15:10