Her şeyden evvel Allah vardı ve başka hiçbir şey yoktu. O, yaratmayı diledi ve farklı varlıkları yarattı. Nihayetinde insanı da yarattı. Onu, pekçok nimetin yanı sıra akıl ve idrak ile donattı. Allah, akıl ve idrak sahibi insanı yarattığı diğer varlıklardan üstün kıldı. Kendisine nimet ve imkânlar sunan Allah, insana sorumluluk da yükledi. İnsanın tek sorumluluğu Allah’a karşıdır. Diğer bütün sorumlulukları Allah’a karşı sorumlu oluşundan kaynaklanmaktadır.
Allah’ın insandan istediği tek şey, kendisine kulluk etmesi, ibadet yapmasıdır. İnsanın yaratılış amacı budur. Yani Allah’a kulluk ederek Allah’ın emrine verdiği nimetlerden istifade etmek suretiyle yeryüzündeki hayatını sürdürmektir.
İnsanın Allah’a karşı sorumluluğu dinî literatürde “teklif” veya “mükellefiyet” olarak adlandırılmaktadır. Yani insana Allah tarafından taşınması, korunması teklif edilen bir “emanet” var ve insan bunu daha işin başında yüklenip koruma sözü vermiştir. Bu emanet akıldır, şuurdur ve insanın bunlar sayesinde farkına varacağı sorumlulukları, yani mükellefiyetleridir.
Allah, insana taşıyabileceği kadar yükler. Taşıyamayacağı bir yükü asla yüklemez ve bundan dolayı sorumlu tutmaz. Bir şeyi yükledi ve sorumlu tuttuysa, bu durumda insan onu taşıyabilecek demektir ve taşımalıdır. Zira bundan sorumludur. Sorumluluğunu yerine getirmesi durumunda mükâfat görecek, manevî olarak olgunlaşıp yükselecektir.
İnsan, sorumluluğunu yerine getirmek için elinden geleni ardına koymamalıdır. Mükellefiyetler, nimet ve imkânlar ölçüsündedir. Allah insandan namaz ve oruç gibi ibadet bile olsa aşırıya gitmesini istemez. Allah insanlar için zorluk istemez, onlara kolaylıklar vermiştir.
Paskalya'dan sonraki gün, İsa’nın Dirilişi’nin aydınlanmayı simgelediği için bu ad verilen Aydınlık/Nur Haftası başlar. Bugün Ortodoks Kilisesi, Kutsal Havarileri ve Meryem Ana’yı anıyor. Bugün Nur Pazartesi, Nur Haftasının ilk günü . Kutsal..
20 Ekim 1951 tarihinde Bat ı Almanya’daki Amerikan askeri birliklerinin bir parçası olarak kurulan 4093 Nolu Bulgar Ulusal Gönüllü Bölüğü ’nde 9 Eylül 1944 sonrasında Bulgar siyasi göçmenler görev aldı. Bölüğün oluşturulması hiç te kolay bir süreç..
Edirne'deki Bulgar asıllı vatandaşlar tarafından sadece birkaç ay içinde inşa edilen Aziz Georgi Kilisesi, 144 yıldır Bulgar Ortodoks ruhunu korumaya devam ediyor. Sultan II. Abdülhamit'in izni ve zamanın Edirne Valisi Rauf Paşa'nın yardımlarıyla 23..