Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

Oruç İbadeti

Photo: BGNES-Arşiv

Ramazan-ı şerif, başka zaman dilimlerinde olmayana bazı özelliklere sahiptir. Bunların en önemlilerinden biri de oruç tutmaktır. Daha önceki hemen hemen bütün dinî toplum ve topluluklarda olduğu gibi, Müslümanlarda da oruç bir ibadet şekli olarak vardır. Oruç, Ramazan ayı boyunca imsak vaktinden güneş batıncaya kadar Müslümanın bir şey yemek ve içmekten kendisini koruması, şehvetini tatmin edecek cinsel münasebetlerden uzak durması demektir. Müslümanların oruç tutması farzdır, yani muhakkak yapılması gereken bir ibadettir.

Oruç ibadeti, farziyetinin söz konusu olduğu ayet-i kerimede de ifade edildiği üzere evrensel bir manevî gelişim yöntemidir, o yüzden Müslümanlardan önceki milletlere de emredilmiştir. Orucun asıl amacı ise insanı olgunlaştırıp takva sahibi yapmaktır. Ayrıca başka hikmetleri de bulunmaktadır.

Oruç bizleri eğitiyor, olgunlaştırıyor, kıvama getiriyor, manevî olarak güçlendiriyor. Bu olgunlaşma ve manevî takviye sonucunda paylaşma, yardımlaşma, gayret ve sorunlarla mücadele azmi gibi sosyal bakımdan son derece önemli sonuçlar meydana geliyor. Oruç tutmak sadece Ramazan-ı şerifte farzdır. Oruç tutmak, Ramazana has olan Kur’ân okuma, fitre verme, itikâfa girme, zekât verme, infakta bulunma gibi yöntemlerle birleştiğinde önce iç dünyamızda sonra da dış dünyamızda gerçekleşecek değişimleri tetiklemektedir. 

İç ve dış şartlarına uyarak gösterişten uzak ve samimiyetle tuttuğumuz oruç, bu zor zamanlarda büyük bir ihtiyaç olarak hissetiğimiz motivasyon ve yeni enerjiyi bizlere kazandırıyor. Bizlere, sabırla zorlukların nasıl aşılacağını ve bunun sonucunda nasıl bir sevinç ve mutluluğa kavuşacağımızı öğretiyor.

Oruç ibadetinin bizlere bahşettiği pek çok güzellikle birlikte bizde inşa etmeyi hedeflediği temel özellik takvanın diğer bir adı olan sorumluluk duygusudur. Allah Teâlâ, Ramazan ayında oruç tutmamızı emretmekle bizlerden takva derecemizi yükseltmemizi arzu etmiştir. Allah katında üstünlüğün belirleyici özelliği olan bu kavram, semantiğinden de anlaşıldığı üzere, mesuliyeti de ihtiva etmektedir. O yüzden mümin kişinin sorumlu davranan bir insan olduğunu açık yüreklilikle söyleyebiliriz. Hakikî Müslüman, sadece kendisiyle ilgili değil, yakın ve uzak çevresine, ailesine, toplumuna, vatanına, canlı ve cansız varlıklarıyla bütün dünyaya karşı sorumluluğunun bilincinde olan kimsedir.




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

164 yıl önce İstanbul’da Bulgar Kilisesinin bağımsızlığı ilan edildi

3 Nisan 1860 yılında İstanbul’daki Bulgar kilisesi “Aziz Stephen”daki kutsal Paskalya ay ini sırasında Metropolit Hilarion Makariopolski, ekümenik Rum patriğinin adını söylemedi . Patrik Cyril VII’nin adı yerine Sultan Abdülmecid’in adı..

Eklenme 03.04.2024 10:33

Hayır Zamanı Ramazan-ı Şerif

Ramazan ayı, farklı özellikleriyle insanın şahsî hayatına ve genel anlamda toplumun hayatına güzellikler taşımaktadır. Günümüz insanı genellikle bir şeyi değerlendirirken maddî ölçülerle, parasal değeriyle ele almaktadır. Bu da bazen insanı..

Eklenme 29.03.2024 14:05

Bulgaristan’ın NATO’ya üye oluşunun 20. yılı

Bulgaristan’ın NATO’ya kabul edilmesi üzerinden 20 yıl geçti. NATO’ya katılma kararınının bir kez daha alınması gerekirse bugün itibari ile ülke vatandaşlarının yüzde 56’sı İttifak üyeliğine “evet”, yüzde 28’i ise “hayır” oyu kullanacak. Buna dair..

Eklenme 29.03.2024 04:30