Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

Zarifi Babadan nasihatler

Tombul camii
Photo: Radyo Şumen

Kadim zamanlardan beri insanlar nasihate ihtiyaç duymuştur. Bu ihtiyacı karşılamak adına farklı yollar izlenmiştir. Bu yollardan biri kıssalar, masallar, fabllar yoluyla, yani birtakım yaşanmış veya hayalî hikâyeler anlatarak insanlara ibret almalarını sağlayacak yöntemle nasihat vermek olmuştur. Bu yöntem farklı dönemlerde olduğu gibi, Müslüman ve Türk dünyasında da yaygın bir şekilde kullanılmıştır.

Ayrıca İslâm dünyasında doğrudan nasihat yolu izleyen, edebî ve didaktik bir yöntem olan “nasihatnâme” veya “pendnâme” yazma geleneği de oluşmuştur. Özellikle Feridüddin Attar’ın bu konuda “Pendnâme” adlı bir şaheser ortaya koyarak yeni bir çığır açmıştır. Edebî bir ürün olan beyitlerle insanlara ihtiyaç duyacakları “pend” ve “nasihat” içerikli tavsiyeleri vermeye çalışan bu eser ve onu izleyen birçok eser, İslâm ve Türk edebiyatında önemli bir yer tutmuş, şerh edilmişler, okullarda okutulmuşlar, hattatlar tarafından yazılmışlar ve geniş halk kitlelerine ulaşmışlardır.

Attar’ın yolundan giden şairlerden biri de Osmanlı döneminde Bulgaristan topraklarında doğup yaşayan Rusçuklu Ömer Zarifî’dir. XVIII. asırda bugünkü Ruse şehrinde dünyaya gelen ve 1795 yılında aynı yerde vefat eden ve şehirdeki Bey Mezarlığı karşısındaki Tombul Caminin haziresine defnedilen Ömer Zarifî; Zarifî Baba veya Şeyh Zarifî olarak da bilinmektedir.

İşin ehli tarafından “basar-ı basiret sahibi” biri kişi olarak nitelenen Zarifî Baba, insanları irşat etmekle, eğitmekle ve manevî olarak beslemekle tanınmış, tasavvufî ekollerden Sadiye tarikatinin mensubu ve zamanındaki önde gelen şeyhlerinden biri olarak kabul görmüştür. Sadece Bulgaristan’da değil, Balkanlar ve Anadolu’da da tanınmış ve halkı aydınlatmıştır.

Zarifî Baba’nın diğer bir özelliği de edebî yönünün olmasıdır. Divan sahibi bir şair olan bu zat, aynı zamanda “Tasavvufnâme” ve “Pendnâme” adlı eserlerini ve muhtemelen daha birkaç eseri kaleme almıştır. Şiirlerinin “ârifâne” bir üslupta olduğu belirtilmiştir.

Mehmet Arslan’ın belirttiğine göre, Pendnâme’sinde 145 başlık altında 1071 beyitte birçok konuda nasihatlerini edebî bir dille sunmuştur Şeyh Ömer Zarifî.

Misal olarak ana baba ve komşu hakları ile ilgili beyitlerini paylaşalım:

HUKÛK-I VÂLİDEYN

Hem rızâ-yı vâlideyne kıl heves

Hizmetinden hâlî olma bir nefes

Ger onların hizmetinde olasın

Dü cihânda istediğin bulasın

Gözlegil dâim rızâsın anların

Âlî zikr et dilde nâm u şânların

Adlarıyla sakınıp çağırma sen

Ki hazer kıl üstüne bağırma sen

İctinâb et inkisârından sakın

Ödenilmez öderem dersen hakkın

Tîr-i âhı seng-i hârâya geçer

Hâil olmaz önüne kalkan siper

İster isen Hak seve dâim seni

Erdiğince kudretin hoş dut anı

Râzî olursa eger ana vü ata

Bil ki senden râzîdür Bârî Hudâ

Fahr-i âlem seyyid-i zât u sıfât

Dedi “Cennet tahte akdâm-ı ümmehât"

HUKÛK-I KOMŞU

Gözle komşu hakkını dinle beni

İster isen Hak seve dâim seni

Komşu hakkı ulu hakdır ahî

Hoşnûd eyle kâfir olursa dahi

Kırma gönlün hoş geçin mümin isen

Dü cihânda olmak istersen esen

Komşusunu kim ederse bî-huzûr

Dü cihânda Hak anı ede küsûr

Lokma-i tâhir onlar kim yediler

Komşu hakkı Tanrı hakkı dediler




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgaristan’ın NATO’ya üye oluşunun 20. yılı

Bulgaristan’ın NATO’ya kabul edilmesi üzerinden 20 yıl geçti. NATO’ya katılma kararınının bir kez daha alınması gerekirse bugün itibari ile ülke vatandaşlarının yüzde 56’sı İttifak üyeliğine “evet”, yüzde 28’i ise “hayır” oyu kullanacak. Buna dair..

Eklenme 29.03.2024 04:30
Rahip Aleksandır Çıkırık

Rahip Aleksandır Çıkırık’ın Edirne’deki çalışmaları meyvelerini veriyor

Balkan harbinin (1912-1913) patlak vermesinden önce, dönemin Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Trakya bölgesinde 410.724'lük bir Bulgar nüfusu vardı. Edirne Kalesi'nin 26 Mart 1913'te ele geçirilmesiyle Bulgar nüfusun yaşadığı..

Eklenme 28.03.2024 06:10

Ülkemizde 26 Mart Trakya Günü olarak kutlanıyor

26 Mart günü, 2006 yılında ülkemizin resmi takvime Trakya Günü olarak girmiştir. Bu tarihte, 1913 yılında Bulgar ordusu o zamanlar "fethedilemez" olarak kabul edilen Edirne kalesini fethetti. Bu mağlubiyetin ardından Osmanlı İmparatorluğu,..

Eklenme 26.03.2024 15:10